5 Ekim 2016 Çarşamba

Maratona Hazırlanmak

Aslında bu yazıyı 13 Kasım sonrası yazmayı düşünüyordum, artıları eksileri, yarış öncesi, yarış sırası ve yarış sonrası toptan bir bakış. Ama bir yazı da bunların hepsine değinmek, en ince ayrıntılara girmek çok mümkün olmayacaktı. O yüzden Vodafone İstanbul Maratonu'nda ilk maratonunu koşacak bir koşucu olarak antrenman programımın tam ortasındayken bu yazıya oturdum.



Nasıl bir süreç beni bu maratona yönlendirdi, nasıl hazırlanıyorum, mental olarak ne seviyedeyim, antrenmanlar nasıl gidiyor, yarışı defalarca kafamda koştum acaba nasıl koştum gibi sorulara değineceğim. Yarış sonrası yazacağım yazıya da referans noktaları olacaktır diye düşünüyorum.
Gelelim bana, koşu geçmişime... 3 yıldır aktif olarak koşan 41 yaşında bir fotomuhabirim. Öncesinde hiçbir spor geçmişim yok. 2 buçuk sene sene önce bir arkadaşımın, tabiri caizse, gazıyla Vodafone İstanbul'a 10k'ya kayıt oldum. "Eh madem 10k koşacağız, bari yürümeyelim, gerçekten koşalım" diyerek antrenmanlara başladım Karşıyaka Stadı'nda. (Stad şimdi yok, o da ayrı bir yazı konusu) O günden bugüne Vodafone İstanbul Maratonu 10k ve 15k olmak üzere iki kez, İzmir Yarı Maratonu iki kez, bir kez Antalya Maratonu 10k, iki kez Cunda 16k, bir kez de Bozcaada Yarı Maratonu koştum. Tüm bu koşulara hazırlıklar ve hayatımızın bir parçası yaptığımız koşuların yekününe baktığımızda 2500 km üzerinde bir yol kat etmişim. Bu süreçte sürelerimi geliştirdim, bir koşu takımına dahil oldum (R.E.D. Runners) strava'da segment avlarına çıktım, pr'lar yaptım, Ama kafamın hep bir köşesinde bir full maraton koşmam gerektiği ve o günün yaklaştığı fikri dönüp duruyordu.
Bu tüm yarışlar ve koşu temelinin sonunda artık bu sene, koşuya başladığım yerde, Vodafone İstanbul Maratonu'nda full maraton koşmam gerektiğine karar verdim. Ne zaman verdim, 2016 mayısında. Bozcaada koşusundan hemen sonra.
Maraton koşmuş takım arkadaşlarım  maratonun çok zor olduğunu, inanılmaz acılarla boğuşacağımı, mental bir sınav olduğunu anlattılar ama hiç biri antrenmanın en az maraton kadar yıpratıcı, zor ve mental bir direnç istediğinden bahsetmemişti.
Oturdum internette maraton programları aradım uzunca bir süre, sonunda bir tane benim istediğim planlamaya uygun, anlaşılır bir program bulup kendime göre revize ettim. 16 haftalık programdı ama yarışa 13 hafta kalmıştı. ilk 3 haftayı keserek revizeye bir de makas kattım :)
Şuan programın 7. haftasındayım, 6 hafta kaldı yarışa. Ve bu süreçte sabah 5.30'larda kalkıp 6 da koşmaya başlamak, bunu haftanın 5 günü yapabilmek en az maraton koşmak kadar zor diyeceğim, maraton koşanlar gülecek muhtemelen :) Zira eğer bir meslek ve aile sahibiyseniz, bir de küçük çocuğunuz varsa, size koşu için sabahın körü kalıyor, herkes uyurken siz koşuyorsunuz. Akşamlar hem mevsim açısından uygun olmuyor hava sıcaklığı nedeniyle, hem de aile programları olduğu için size kalan tek vakit uykunuzdan feragat ettiğiniz gün doğumları oluyor. Kolay değil onu söyleyeyim. Haftada 60-65 km gibi bir koşu mesafesi ile maratona hazırlanıyor, hedeflediğim süreyi koşabileceğim bir mental ve fiziksel hazırlık dönemi geçiriyorum şu anda kısacası.

Peki hedefim ne?

Takım arkadaşlarım Ahmet Karaoğlu ve Tufan Çapar ile en üst nedefi 3 saat 59 dakika 59 saniye altı olarak koyduk. Tufan'ın ikinci maratonu olması sebebiyle hedefe bağlı kalma konusunda bizden daha ısrarlı :) Ancak ilk maratonu koşacak olan benim için 5.40 pace demek olan 3.59.59 en üst hedef, 6 pace demek olan 4. saat 12 dakika ise en alt hedefim diyebilirim. Bu aralıktaki bir derece yarış sonu beni mutlu edecektir eminim. Hele bir de yürüyebilirsem finişte, değmeyin keyfime olacak :) Peki bu süreçte antrenmanlar nasıl geçiyor derseniz, programımda iki tane 30, bir 32, bir tane de 35 km var. ilk 30 ve 32 km mesafeleri koştum. Çok kolay olmadılar ama beklediğimden daha dirençli buldum kendimi. Bu da çalışmanın faydalarını gördüğüme işaret. Güçleniyorum, orası kesin. Bu dönemde tabi yarışlar da oluyor, onlara da katılıyoruz. Kimisi hedef yarış olsa da asıl hedefin maraton olduğunun bilinciyle koşuyoruz. Bu düşüncelerle İzmir Yarı Maratonu'na katıldım, 5.09 ortalama pace ile 1 saat 48 dakikalık derecemle en iyi yarı maraton dereceme imza attım. Geçen sene Asics Çeşme Weekend'i 2 saat 6 dakika gibi bir sürede tamamlayabilmişken, bu sene 1 saat 56 dakikada bitirdim, daha bu pazar. Yani çalışmak işe yarıyor.
Şimdi önümde bir 35 ve bir 30 kalıyor, 35'i kesin koşacağım ama son 30 km için söz vermeyeyim :) 35 performansıma bağlı olarak karar vereceğim o 30 için, zira yarış vakti çok yaklaşmış olacak ve bir sakatlık çıksın istemiyorum.

                        Oğlum güney'le Bozcaada recoverysi öncesi


Durumlar böyle, maratonu koştuktan sonra hem yarışı hem yaşadıklarımı anlatan bir yazı kaleme alacağım, Orada antrenman programımın ayrıntılarını da paylaşacağım. Bu anlamda yarışa hazırlanacak, özellikle ilk kez maraton koşacaklara rehber olacak bir yazı olsun istiyorum. Hem öneriler olacak hem kaçınmaları gereken konulara değineceğim. Zira internette bu konuda yazılmış çok fazla materyal yok, böylesi ince eleyip sık dokunan, test edilmiş antrenman programlı bir yazının bizim gibi ilk kez maraton koşmaya niyetli koşucular için bulunmaz nimet olduğunu düşünüyorum. Umarım hedefini tutturmuş, sakatlıksız bir şekilde bir yazı kaleme alabilirim. O güne kadar çalışmaya devam...

Not: Bu süreçte antrenmanlarımı takip etmek istiyorsanız: https://www.strava.com/athletes/9251485

9 Mayıs 2016 Pazartesi

Wings For Life World Run-İzmir








Koşamayanlar için koşulan bu dünyanın en geniş katılımlı sosyal sorumluluk koşusu, iki sene Alanya'da yapıldıktan sonra bu sene İzmir'de düzenlendi. Sanıyorum ki bu şehir değişikliğine karar veren wings ekibi, 30 ülkede yapılan bu organizasyona en fazla katılım gösteren ikinci şehir olarak İzmir'i seçmiş olmalarından gayet memnundurlar. 8 bin katılımla en kalabalık koşucu sıralamasında ikinci sıradaydı İzmir. Bunu o kadar beklemiyormuş ki wings ekibi, 4 bin tişort ve bir o kadar da madalya hazırlamıştı. 8 bin kayıt olunca 4 bin kişi kendi tişortleriyle koştu, wings ekibi madalyaları da 20k sonrasına koyarak en iyi performans gösterenlere madalya vermeyi uygun buldu.

Organizasyonun İzmir'de yapılmasının bir çok artısı oldu, hangisinden başlayacağımı bilemiyorum. İzmir gibi bir şehirde profesyonel bir koşu organizasyonunun yapılmıyor oluşu büyük eksiklikti, o eksikliği kapayan bir koşu oldu wings. Katılımın büyüklüğüne bakınca İzmirlilerin, doğru düzgün yapılan bir organizasyona nasıl aç olduğunu da gösteriyor sanıyorum. Evet İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 19 mayıs ve 9 Eylül koşuları var, ancak şu organizasyonlarla kıyaslandığında bu koşuların amatör kaldığını söylemek gerek diye düşünüyorum. Bu bakımdan wings'in startına gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, bu tarz organizasyonlardaki görsel şov, profesyonel düzenlemelerin ne kadar önemli olduğunu kendi gözleriyle görmesi gayet önemliydi. Önümüzdeki koşularda sponsor firmalarla çalışmanın organizasyonlara katkısı üzerine ufuk açıcı bir deneyim yaşamıştır diye umuyorum sayın başkanın. Bu arada 9 eylül koşusu bu sene 1 saat geriye alınıp sabah 8 olarak belirlenmiş. Geçen sene bunun kavgasını verirken kimi kraldan fazla kralcılar bize tepki göstermişti, ancak Büyükşehir sesimize bu sene kulak vermiş, 32 derecede bizi koşturmak yerine yarışı 1 saat geriye alarak en azından bir nebze daha serinlikte koşmamızı sağlamış oldu. Kendilerine de teşekkürü bir borç bilirim bu anlamda.

Wings'e gelince, eksiklikleri yok muydu, elbetteki vardı. Tişort madalya sayısını hesaplayamamış, öngörememiş olmaları bir eksiklik. Böyle durumlar için kayıtlar alınırken çözüm bulmaları gerekiyordu diye düşünüyorum. Ve İzmir'in sıcağını düşünürsek her 5 km'de bir su istasyonunu 3 km'ye indirmeleri gerekliydi. Koşanların genelinin 5-20 km arasında araca yakalandığını düşünürsek iki yada 3 istasyon görebildiler ve bu yetersiz kaldı. Tabi bunun yanında 30km sonrası koşanların susuz kalması da cabası. 30 km üzeri performans göstermiş-gösteren koşuculara 5 km'de bir su takviyesi çok yetersizdi. Önümüzdeki sene bu konuya bir düzenleme getireceklerini düşünüyorum. Önümüzdeki sene demişken, bu kadar ilgi gösteren bir şehirden 2017'de bu yarışı almazlar diyordum ki çoktan kayıtları açılmış bile, 2017'de tekrar İzmir'de bu yarış:

http://www.wingsforlifeworldrun.com/tr/tr/2017-te-tuem-duenya-ile-yaris/




R.E.D. Runners takımı olarak 10 kişiyle bu koşuda yer aldık. Sayımız evet azdı, İzmir merkezli bir takım olarak buraya, tam takım, 25 kişi gelmemiz gerekiyordu. 40 aktif koşuculu Rundamental'in 35 kişiyle İstanbul'dan kalkıp İzmir'e gelirken İzmir takımı olarak bizim yarı bile olmayan bir ekiple, 10 kişi, katılmamız olmadı. Bu da takım özeleştirisi olsun. Önümüzdeki sene bir iki fireyle tam takım katılacağımızdan kimsenin de şüphesi olmasın.




Gelelim kişisel performansıma, niyetim 10k pr yapmaktı, tüm enerjimi 10k'da tüketip, sonrasında jog atarak aracın beni yakalamasını bekleyecektim. Bu anlamda ilk 5k 4.50, sonraki 5k 5 pace giderek 10k pr'ım olan 49 dakikanın altında koşacaktım. ilk 5k planım tuttu, ancak ikinci 5k planım 7. km'de turan köprüsü yokuşu nedeniyle bozuldu. 5.20 pace ile yokuşu çıkınca o 20 saniyelik açığı kapamam için 4.40 koşmam gerekecekti 8. kilometreyi. Ancak nabız zaten 175'lerde olduğu için bunu yapamayacağımı çok iyi biliyordum. Ben de pr'dan vazgeçip nabız kontrollü koşmaya karar verdim. 170 nabızla koşarak 15k'yı tamamladım, her kilometrede pace düşüyordu haliyle. 15.k'yı 1 saat 22 dakikada, araca yakalanmadan tamamladım ve yarışı bıraktım. Zaten araç da 5 dakika sonra geldi. Devam etseydim sanıyorum 16-17 km aralığında yakalanacaktım araca.




Velhasıl İzmir için güzel bir organizasyon, wings organizatörleri için verimli bir koşu, Büyükşehir Belediyesi için ufuk açıcı bir yarış oldu Wings For Life World Run.

Bu arada belirtelim, Türkiye birincisi 53 km ile Ahmet Bayram olurken, R.E.D. Runners ekibimizden Okan Enis 18 km ile en uzun koşan takım üyemiz oldu.

Önümüzdeki sene daha çok katılımlı, daha uzun mesafe koşulu bir yarışın yazısını yazıyor olmak dileğiyle, uzun bir aradan sonra bloga bir yazı koymanın mutluluğunu yaşıyorum. Genel sıralamada 3335 koşucu arasında 335., yaş grubunda (m40) 235 sporcu arasında 56. olmuşum, çok iyi bir derece değil ama yine de kendi koşumdan memnunum açıkçası. Strava kaydını da koyalım koşumun, tam olsun:

https://www.strava.com/activities/569528934